Tarihin başlangıcı için yazının icat edildiği M.Ö.
3500 yılı esas alınmıştır.Yazının icadından önceki döneme Tarih Öncesi,
yazının icadından sonraki döneme de Tarih Çağları denmiştir.
30 Eylül 2018 Pazar
23 Eylül 2018 Pazar
Tarih Öncesi Çağlar
İnsanlık tarihinin uzun bir süreyi kapsaması tarihçilerin bu ara dilimini “çağ” adı verilen bölümlere ayırmasına sebep meydana gelmiştir.
Metnin icadından evvelki dönemlere “Tarih öncesi Çağlar” ismi verilirken metnin icadından ileri devreye “Tarihi Çağlar” denmiştir.
Üç Çağ Sistemi
Thomsen 1836 seneninde ilk kez “Üç Çağ Sistemi”ni kurmuş böylelikle taş, tunç ve demir sıralaması şu zamana kadar kadar tarih öncesi arkeolojinin kronolojik sıralamasını oluşturmuştur.
1865 seneninde Lubbock “Üç Çağ Sistemi”ni detaylı bir şeklinde yine ele almıştır.
Buna göre Taş Çağı; eski ve Yeni Taş çağı başka bir deyişle Paleolitik ve Neolotik çağa ayrılmıştır.
Tarih öncesi Çağlar
Taş Çağı (M.Ö 600000-5500) maden Çağı (MÖ 5500-1200)
Eski Taş Çağı (M.Ö 600000-10000) Bakır Çağı
Orta Taş Çağı (M.Ö 10000-8000) Tunç Çağı
Yeni Taş Çağı (M.Ö 8000-5500) Demir Çağı
Eski Taş Çağı (Kaba Taş, Paleolitik)(M.Ö 600000-10000)
İnsanlığın yaşadığı en uzun dönemdir.
Kişiler yaşamlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmüşlerdir.
Mağara ve ağaç kovuklarını barınak olarak kullanmışlardır.
Nebatlardan elde edilen boyalar ile mağara duvarlarına av sahnelerini betimlemişlerdir.
Bu devre insanların yapımcı olmadıkları, toplayıcı – tüketici oldukları dönemdir.
Küçük guruplar durumunda avlarının peşinde göçebe bir hayat sürdürmüşlerdir.
Sivri ve keskin taşlarla kendilerini vahşi hayvanlara karşı korumuşlardır.
Dünyada bu devreye ilişkin kalıntılar;
İspanya Altmaria
Fransa Lasque
Ülkemizde bu devreye ilişkin kalıntılar;
Antalya’da Karain, Beldibi ve Belbaşı Mağaraları
İstanbul’daki Yarımburgaz Mağarası ( Anadolu’nun en eski yerleşim yeri )
Orta Taş Çağı (Yontma Taş, Mezolitik) (M.Ö 10000-8000)
Avcılık ve toplayıcılık devam etmiştir.
Kişiler mağaralarda yaşamaya devam etmişlerdir.
Taşlar yontulup kolay vasıta gereçler yapılmıştır.
Ateş bu çağda keşfedilmiştir.
İnsanların ateşi bulmalarıyla beraber yiyeceklerini pişirerek tükettiklerini, soğuktan ve vahşi hayvanlardan korunduklarını, karanlıktan kurtulduklarını söyleyebiliriz.
Dünyada bu devreye ilişkin kalıntılar;
Güney Tacikistan’da Kuldara Bölgesi
Ülkemizde bu devreye ilişkin kalıntılar;
Antalya’da Beldibi
Göller Yöresi Baradiz
Ankara Macunköy
Samsun Tekkeköy
Yeni Taş Çağı (Cilalı, Neolitik) (M.Ö 8000-5500)
İnsanlar bu dönemde;
Havaların ısınmasıyla beraber kişiler su kenarında yaşamaya başlamışlardır.
İlk köyleri bu dönemde kurmuşturlar.
Tarım yaşamı eşliğinde imalat faaliyetleri başlamışlardır.
Taş vasıta ve gereçlerin yanısıra yiyeceklerini savunmak düşüncesiyle topraktan da vasıta ve gereçler yapmışlardır.
Beygir, koyun ve sığır gibi hayvanları evcilleştirmişler,
Nebat liflerinden elbiseler yapmışlardır.
Tüketici durumdan yapımcı vaziyetine geçmişlerdir.
Tekerleği buluş etmişlerdir.
( Böylelikle ulaşım henüz basit duruma gelmiştir.)
Yeni Taş Çağı’na ilk evvel ÖN ASYA’da girilmiştir.
Ülkemizde bu devreye ilişkin kalıntılar;
Diyarbakır Çayönü ( Anadolu ve Güneydoğu Avrupa’da kurulan ilk köy yerleşim yeri)
Konya Çatalhöyük ( Insaniyet tarihinin ilk kent yerleşmesi )
Gaziantep Sakçagözü
Bakır Çağı(Kalkolitik)
Menzile hızının düşük, çıkarılışı basit bulunduğu için ilk sarfedilen maden bakırdır.
Bu dönemde tarım, avcılığa karşı daha çok ehemmiyet kazanmıştır.
Şehirlerin çevresi surlarla çevrilmiştir.
Ülkemizde Bakır Çağı’na ilişkin yerleşim yerleri;
Denizli Beycesultan
Samsun İkiztepe
Çanakkale Truva ve Kumtepe’dir.
Tunç Çağı
Bakır ile kalayın karışımıyla meydana gelen tunç bakıra göre henüz sert ve dayanıklıdır.
İlk kent devletleri bu dönemde meydana getirilmiştir.
Mezopotamya’da Sümer ve Akad Anadolu’da Hititler bu dönemde meydana çıkmışlardır.
İnsanların ihtiyacından çoğunu üretmeleri ve değişik vasıta gereçlere gereksinim duymaları ticaret faaliyetlerinin gelişmesini sağlamıştır.
Ülkemizde bu devreye ilişkin kalıntılar;
Ankara Ahlatlıbel
Kayseri Kültepe ( Asurluların ticaret kolonisi, Asurlu tüccarlar yazıyı Anadolu’yla tanıştırmışlardır.)
Demir Çağı
Bakır ve tunca göre henüz sert olan demir madeninin işlenmesiyle silahlar bu madenden yapılmaya başlanmıştır.
İlk krallıklar bu dönemde kurulmuşlardır.
Imalat gelişmiştir.
Tarih öncesi Devresinin Genel Özellikleri
Tarih öncesi devirler sarfedilen vasıta ve gereçlere göre adlandırılmıştır.
Her toplum bu çağları sırayla yaşamamıştır.
( Iletişim neticesi bir çağ yaşanmadan başka çağa geçebilmişlerdir.)
Tüm devirler her toplumda eş zamanlı yaşanmamıştır.
( Bir muasırlık Tunç Çağında iken öteki Yazıya geçmiş olabilir)
Gereksinimler icatları yanında getirmiştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)